Türkiyede Covid-19 Sonrası Sağlık Çok Daha İyi Olacak

Türkiyede Covid-19 Sonrası Sağlık Çok Daha İyi Olacak

  • 2020-05-10 11:12:59
  • Mustafa İnce

Türkiye'de yeni tip koronavirüse karşı verilen büyük mücadelenin başşehri olan İstanbul tüm dünyanın da gözlerini çevirdiği şehirler arasında yerini aldı.

 

Türkiye'de yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı verilen büyük mücadelenin başşehri olan İstanbul, etkin yatak sayısı ve yoğun bakım kapasitesi, üst düzey teknolojiyle donatılmış hastaneleri, hem sahada hem de sağlık üslerinde görev alan tecrübeli ve donanımlı her kademeden personeli ile başarının sembolü haline gelirken, tüm dünyanın da gözlerini çevirdiği şehirler arasında yerini aldı.

Çin'in Vuhan kentinde ilk kez 2019'un Aralık ayında görülmesinin ardından büyük bir hızla tüm dünyaya yayılan ve birçok ülkede adeta sağlık sistemlerinin çökmesine neden olan Kovid-19, Türkiye'de erken dönemde alınan önlemler sayesinde ilk kez 11 Mart'ta görüldü.

Salgına karşı ülkede ilk vakanın görüldüğü bu tarihten çok daha önceye dayanan tedbir ve hazırlıklar, pandemiyle mücadelenin belki de en önemli ayağını oluşturdu.

Bu kapsamda ülke içinde en çok vakanın görüldüğü kent olan İstanbul, aslında verilen mücadelenin de simge şehirlerinden biri haline geldi.

Küresel soruna karşı ulusal bir strateji geliştirilen Türkiye'de pandemiye karşı verilen büyük savaş, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca koordinasyonunda hem saha hem de hastane içinde görev alan her kademeden sağlık çalışanının büyük fedakarlıklarıyla sürdürülüyor.

Bu kapsamda İstanbul, etkin yatak sayısı ve yoğun bakım kapasitesi, üst düzey teknolojiyle donatılmış hastaneleri, tecrübeli ve donanımlı her kademeden sağlık personeliyle başarının sembolü haline gelirken, tüm dünyanın da gözlerini çevirdiği dünya şehirleri arasında yer alıyor. 

İstanbul Kovid-19'a karşı elde ettiği başarıyla sembol şehir olmaya aday

"Türkiye'nin sağlık anlamında geleceği çok daha iyi olacak"

İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, AA muhabirine, Türkiye'nin pandemiye karşı verdiği sınavda başı çeken İstanbul'un salgınla mücadelesini değerlendirdi.

Memişoğlu, İstanbul'u 2023'te sağlıkta da dünyanın başşehri yapmak istediklerini belirterek, "Ben Kovid-19 salgınının ülkelerin sağlık sistemlerinin hem ne kadar sosyal hem ne kadar kuvvetli olduğunu gösteren bir test olduğunu düşünüyorum. Bu testi biz şu anda de en iyi şekilde, başarıyla geçmekteyiz. Dünyanın bütün toplumları Türkiye'nin bu başarısını gıptayla seyretmekte. Bu başarının esasında uzun bir süreci var. Çünkü sağlıkta dönüşüm ile Türkiye, hem fiziki altyapısını hem herkese ulaştırılabilir sağlık sistemini kurdu. Bunun da en iyi testi bugün salgında görülmekte." diye konuştu.

Sürecin, ülke insanının, özellikle sağlıkçıların ne kadar özverili olduğunu gösterdiğini aktaran Memişoğlu, şöyle devam etti:

"Hepsine ben minnet duyuyorum. Sadece yönetici olarak değil, Türk toplumunun bir ferdi olarak bu kadar özveriyle çalışan sağlıkçılara minnet ve teşekkürlerimi arz ediyorum. Çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Bu salgından sonra daha çok çalışıp, daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum. Bu durum sağlık sistemimizin ne kadar kuvvetli olduğunu ispatladığı için de özgüvenimiz daha da arttı. Onun için de açıkçası, Türkiye'nin sağlık anlamında geleceğinin çok daha iyi olacağını öngörüyoruz." 

Virüs Türkiye'ye gelmeden virüsü yönetme planlandı

İlk vakadan itibaren bu süreci çok rahatlıkla yönetmeye başladıklarını dile getiren Memişoğlu, "Çünkü hem fiziki altyapılarımız hazırdı hem de insan gücümüz buna yeterliydi. Ama şunu da net söyleyeyim, hep önce, proaktif hareket ettik. Yani daha virüs gelmeden, biz virüsü nasıl yöneteceğimizi planlamıştık. Bu bize büyük bir avantaj sağladı." dedi.

Memişoğlu, salgının şiddetine ve derecesine göre hangi hastaneleri açacaklarını da daha önceden planladıklarını anlatarak, yeni ismi Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi (Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi) ile Marmara Üniversitesi Pendik Başıbüyük Eğitim ve Araştırma Hastanesinin açılış tarihlerinin öne çekildiğini, ardından Başakşehir İkitelli Şehir Hastanesinin ilk etabının hizmete alındığını hatırlattı.

Tüm bunların yanında Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, şu anda biri Sancaktepe'de, diğeri ise Atatürk Havalimanı Yerleşkesinde inşa edilen "Çok Amaçlı Acil Durum Hastaneleri"nin hayata geçirilmesi talimatının verildiğini aktaran Memişoğlu, şöyle devam etti:

"Bir mucize gerçekleştiriliyor orada ve 45 günde bitecek bu hastaneler. Bunlar Türkiye'nin gücünün, sağlık altyapısının ve sağlığa ne kadar önem verildiğinin ispatlarından bir tanesi. Bizim için her şeyden önemlisi insanlarımız. Bu konuda da Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Bakanlığımız her türlü desteği veriyor. Onların talimatları doğrultusunda da gerçekten Türkiye ne kadar güçlü olduğunu, insan söz konusu olunca ülkenin her türlü kaynaklarının insanlarımız için harcandığını, en iyi hizmeti sunmak için herkesin özveriyle çalıştığını dünya görmüş oldu. Bu sadece bizim ülke olarak değil, medeniyetimizin ne kadar insani olduğunu gösteren esasında bir ispat demek. İnşallah bu hastaneleri de kısa bir süre içerisinde milletimizin hizmetine sunacağız. "

Türkiye sağlık teknolojisi üretiminde büyük bir barajı atladı

Memişoğlu, Türkiye'nin bu süreçte sağlık teknolojilerine ilişkin elde ettiği başarıları hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Türkiye nasıl savunma sanayisinde başarılı olmuşsa, sağlık teknolojisinin de üretiminde çok rahatlıkla başarılı olabileceğini bu salgınla gösterdi. Özellikle solunum cihazının yapılması, bir araya gelen dört parametreyle beraber mühendislerimizin ve teknik elamanlarımızın ne kadar yeterli olduğu gösterildi. Esasında bunu Türkiye'de sağlık teknolojilerinin bence miladı diye kabul etmek lazım. Bu miladı devam ettirip, teknolojik yatırımları, sağlık anlamında üretimini çok rahatlıkla yapabileceğimizi gösterdik. Yeter ki bir araya gelelim. Bu bize esasında bir vesile ve bir araya gelmeye bir gerekçe oldu. Onun için Türkiye sağlık teknolojisi üretimi anlamında da hem ilaç sanayisinde hem tıbbi cihaz konusunda büyük bir barajı atladı. Artık Türkiye'nin hedefinin, inovatif dediğimiz yeni cihazlar bulmak olması gerektiğini düşünüyorum. Bu kadar iyi sağlık altyapısı olan bir toplumun aynı zamanda sağlıkla ilgili teknolojik altyapısını da dünyaya örnek hale getirmemiz lazım."

AA